25 Ekim 2013 Cuma

Para biriktirme planının ilk 3 gününü başarıyla geçirmek

Yıllardır para biriktirme kararı alıyor, ama bu amaç doğrultusunda  muvaffak olamayıp biriktirdiklerimi harcıyordum. Ama alacağımız gitarı deneyip heyecanlandık ya, para biriktirmek için büyük bir şevk kapladı içimizi... İlk 3 günü başarıyla atlattığıma göre kalan 97'si de geçer. 3 gün para biriktirebildiğimi gördüğüm için çok mutlu, ve bir o kadar da ağlamaklıyım sevgili dostlarım......

23 Ekim 2013 Çarşamba

LAG T-66 D

Uzun zamandır araştırdığım, peşinde koştuğum gitar. İlk başlarda bunun üst modeli olan T-100 D'yi satın almayı düşünüyordum; fakat deneme fırsatı hiç bulamamıştım. Bugün mağazada T-66 D'yi deneme imkanı buldum ve gerek işçiliğiyle, gerek klavyesinin rahatlığıyla beklentilerimin çok üstünde karşıladı beni. Kesinlikle her yönüyle tatmin edecek bir gitar. Bugünden itibaren öğrenci bünyemle para biriktirip tam 100 gün sonra bu bebeği alıyorum. Esen kalın!

22 Ekim 2013 Salı

Blogu boşlamak

Yeniden merhaba dostlar. Bayramdı, gitti, geldi, 10 saat yoldu falan filan derken blogumu bu arada iyice boşlar oldum. Derin vicdan azaplarındayım. Geri döndüğümü bildirmek için böyle bir şey yazayım dedim; tekrar görüşene dek sağlıcakla kalın!

14 Ekim 2013 Pazartesi

Evim, güzel evim

10 saatlik yolculuğun ardından yeniden evimdeydim. Gerçi biraz hastaneli geçen bir bayram tatili olacak ama yapacak bir şey yok vesselam. Evim, odam, duvardaki Bob Marley tablom, her şey çok yabancı geldi bünyeme. Ama akşam yatağıma yattığımda; benim için dünyanın en rahat yerinin orası olduğunu idrak ettim dostlar. Gezmekten, arkadaşlarımı görmekten elim de ermedi buralara, affola... Herkese keyifli ve güzel bir bayram diliyorum!

9 Ekim 2013 Çarşamba

Isparta: back to home

Öğrenci akını başlamak üzere; bayram tatili geliyor! Ben de yarın gece, pardon saat 12'yi geçmiş, yani bu gece evime dönmek üzere tekrar yola koyulacağım. İnsan ailesini, arkadaşlarını görmek için sabırsızlanıyor hakikaten. Perşembe günü kendi toprağıma ayak basıp, 10 saatlik yolculuğun ardından tekrar kendi yatağımda uyumanın(hem de döne döne) tadını çıkarmayı planlıyorum! Şimdiden iyi tatiller! :)

8 Ekim 2013 Salı

Torchlight II

Torchlight II oynamaya başlayalı blogumu boşlar oldum dostlar. Arkadaşta görmüştüm ben de ondan alıp oynadım; iyi de sardı hani. Diablo'nun eski yapımcıları yapmış bu oyunu, o yüzden hakkını da vermişler yani. Grafiklerinin karikatürize olmasının dışında bence Diablo'dan bir eksiği yok, ve hatta oynanabilirlik anlamında fazlası var. Görevleri de sıkıcı olmamış, keyifle yapıyorsunuz. Eğer siz de benim gibi düzenli oynayacağınız bir oyun arıyorsanız tavsiye ederim...

5 Ekim 2013 Cumartesi

Ending On A High Note

Ah ya, nasıl üzülüyorum bu konu açılınca... A-ha grubunun son konseri. Ayrıca bu konserin albümü de mevcuttur. A-ha grubunun güzel insanları müziği bırakma kararı alıp, "comes the last hurrah, here's our last hurrah" nidalarıyla müzik kariyerlerini noktalarlar. İnsanı nasıl üzerler, öldürüp öldürüp diriltirler... Konserdeki müzikal kaliteye hastayım. Hani insanın bir albümde birkaç favori şarkısı olur ya, bu albümde öyle bir durum yok. Şarkıları birbiriyle kıyas etmek bile gereksiz kanımca. 2 CD'lik çalışmanın tamamı zevkle, tekrar tekrar dinlenesi. Ama benim açımdan öne çıkan şarkılar hangileri diye soracak olursanız, "butterfly" ve "crying in the rain" derim. Uzatmadan; albümü edinip kesinlikle dinleyiniz, bağrınıza basınız...

Dinlemek isteyenler için;
Butterfly: http://www.youtube.com/watch?v=ye5X4um0DoM
Crying in The Rain: http://www.youtube.com/watch?v=NLTCOr3G3vc

Öğrenci Olmak

İddia ediyorum ki "öğrencilik" yeryüzündeki en bahanesi bol mertebedir. Her türlü durumdan yırtabiliyoruz. Mesela esnaftan alışveriş yaparken olsun, dilencisi olsun, yardım toplamak için gazete satanı olsun, ne zaman masrafla karşılaşsanız "ben de öğrenciyim abi/abla" kelimelerini sarf ettiğinizde anında muaf oluyorsunuz. Öğrenci olmak; bardak bulamayıp 5 litrelik bidonu kafaya dikerek su içmektir. Öğrenci olmak, garajdaki dürümcüyle ahbap olmaktır. Öğrenci olmak; ütüsüz gömlek giymektir. Ama öğrenci olmak; şüphesiz ki hayatınızın en güzel dönemidir....

4 Ekim 2013 Cuma

Isparta'nın meşhur soğuğu

Isparta'ya gelmeden önce de soğuğunun ününü duymuştum. Hatta gelmeme yakın da internetten araştırıyorum falan; herkes tekrar tekrar "botunuz ve montunuz sağlam olsun" yazmış. Ben de Balıkesir'de soğuk gördüm sanıp; "ne kadar soğuk olabilir ki, hadi canım mehehehe" şeklinde tepkiler vermiştim. Ekim ayı girer girmez Isparta bizi içini kusarcasına yağmura maruz bıraktı. Bununla da kalmayıp şu günlerde gündüz 10, gece 0 derecelerde geziyor hava sıcaklıkları... Kime sorduysam "daha bunlar bir şey değil, başlangıç" lafını işitmekle birlikte kış aylarının nasıl geçeceğini tahmin bile edemiyorum. Isparta; dedikleri gibiymiş dostlar. ISPARTA SOĞUKMUŞ....

2 Ekim 2013 Çarşamba

I Put A Spell On You

Sizinle yine çok sevdiğim bi şarkıyı paylaşmak istedim. Ben de ilk olarak “Englar Alheimsins” filminde rastlamıştım. Filmde bahsi geçen adam bu şarkının baterisini çalarken babasının “çok gürültü yapıyorsun” çıkışına “bu sizin o anlamsız gürültülerinize benzemez, bu müziktir” cevabı ile aklımda yer etmiştir. Şarkı aslında Nina Simone’a ait fakat filmdeki versiyonu Arthur Brown’ın coverıdır. Arthur abimizin şarkıya tüylerinizi diken diken edici girişiyle kanımca orijinalinden çok daha iyidir. Her gün dinlediğim rutin şarkılardan biri olup; ayrıca gece gece dinlemesi insana daha çok haz verir…

Dinlemek isteyenler için: http://www.youtube.com/watch?v=k7MgohiD5Fk